İstanbul anlaşmalı boşanma avukatı arıyorsanız hoş geldiniz. Merkezi İstanbul’da olan Fidelis Hukuk ve Danışmanlık Bürosu İstanbul boşanma avukatı ekibi çekişmeli boşanma ve anlaşmalı boşanma davalarında, Kadıköy Kozyatağı İstanbul boşanma avukatı vasfıyla nafaka, velayet, tazminat, mal rejiminin tasfiyesi hususları başta olmak üzere her türlü konuda avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır.

kadiköy kozyataği istanbul boşanma avukati

İstanbul Anlaşmalı Boşanma Avukatı

İstanbul boşanma avukatı kadromuz, boşanma davaları konusunda müvekkillerine etkili ve hızlı sonuç sağlama amacı ile hizmet vermektedir. Boşanma konusunda bir uzman boşanma avukatı tarafından danışmanlık hizmeti almak süreç adına önem taşımaktadır, çünkü boşanma süreci titiz şekilde planlanması ve uygulanması gereken bir süreçtir.

Boşanma en anlaşılır tanımıyla evlilik birliğinin sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Boşanma, yasal evlililik birlikteliğinin sona ermesi demektir. Eşler, çeşitli durum ve sebeplerden ötürü evlilik birliğini bitirmek istediklerinde, karşı tarafa bir dava açmak suretiyle boşanmayı talep edebilirler.

İstanbul boşanma avukatı ekibimiz boşanma süreci konusunda;

  • Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, yardım nafakası gibi nafaka davası,
  • Mal paylaşım davası (mal rejiminin tasfiyesi davaları),
  • Güncel yargıtay içtihatları ışığında velayet davası,
  • Tazminat davası gibi konularda müvekkilerine hizmet vermektedir.

İstanbul anlaşmalı boşanma avukatı konusunda iletişime geçebilirsiniz.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası nasıl açılır sorusuna cevap vermek gerekirse, boşanma davası açmak için hazırlanan dilekçenin yetkili Aile Mahkemesinin tevzi bürosuna verilmesi sonucunda ve büronun hesapladığı harç ve masrafların ödenmesiyle boşanma davası açılmış olur. Boşanma davasında önemli hususlardan biri de boşanma talebinin Türk Medeni Kanunu’nda sayılan boşanma sebeplerinden en az birine dayanmasıdır.

Boşanma İçin Nereye Başvurulur?

Boşanma davası açma konusunda tarafları en çok düşündüren hususlardan biri boşanma davasının nerede ve nasıl açılacağıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davası, eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerdeki aile mahkemesinde açılabilir. Belirtilen yerlerde Aile Mahkemesi’nin bulunmadığı takdirde “Aile Mahkemesi” sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkilidir. Boşanma davaları Aile Mahkemeleri’nin görev alanındadır.

Anlaşmalı boşanma için nereye başvurulur?

Anlaşmalı boşanma için nereye başvurulur sorusunda vereceğimiz cevap çekişmeli boşanma davası açma için nereye başvurulur sorusuna verdiğimiz cevaptan farklıdır.

Çekişmeli boşanma davalarında kesin yetki kuralı geçerlidir ve bu kurala göre boşanma davası, Anlaşmalı boşanma davalarında kesin eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerdeki aile mahkemesinde açılabilir.

Anlaşmalı boşanma davalarında ise kesin yetki kuralı geçerli değildir. Boşanmak isteyen taraflar, isterlerse kanunda anılan yetki kuralına uygun olarak, eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerdeki Aile Mahkemesinde boşanma davası açabilecekleri gibi, anlaşmaya vardıkları herhangi bir Aile Mahkemesinde de boşanma davası açabilirler.

İstanbul Boşanma Avukatı ile Anlaşmalı Boşanma Şartları

Anlaşmalı boşanma davası şartları Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinin 3.fıkrasında belirtilmiştir. “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.” Madde fıkrasına göre anlaşmalı boşanma davası aşağıda belirtilen şartların varlığı halinde açılabilecektir.

  • Evlilik en az 1 yıl sürmüş olmalıdır.

Kanun maddesine göre 1 yıldan az süreyle evli kalan çiftlerin anlaşmalı boşanma imkanı bulunmamaktadır.

  • Boşanmak isteyen eşler birlikte başvurmalı veya eşlerden birinin açtığı davayı diğer eş kabul etmelidir.

 Eşlerden birinin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesi halinde ise, hakim tarafları bizzat dinleyerek tarafların iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmelidir.  Taraflar avukatlarıyla temsil edilse dahi boşanma davasına bu aşamada bizzat katılmalı ve irade beyanında bulunmalıdırlar.

  • Hakimin, boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.

Boşanmanın mali sonuçları bulunmaktadır. Bu mali sonuçlara nafaka ve tazminat örnek gösterilebilir. Tarafların çocukları varsa bu çocukların velayeti durumunda da anlaşmaya varmak zorundadırlar. Bu anlaşma hakim tarafından da uygun bulunmalıdır. Hakimin velayet konusundaki takdir yetkisi kamu düzeni ile alakalıdır.

Bu şartların varlığı halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılacak ve anlaşmalı boşanma gerçekleşecektir.

Uygulamada anlaşmalı boşanma davası açılmakta ve daha sonra anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanarak anlaşmalı boşanma dosyasına sunulmaktadır. Protokolün sunulmasının ardından taraflar boşanma davasına katılarak irade beyanlarını doğrulamakta ve başkaca delile gerek kalmadan boşanma gerçekleşmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Süreci

Hukukumuzda anlaşmalı boşanma konusunda yerleşik uygulamalar bulunmaktadır. Uygulamada anlaşmalı şekilde boşanmak isteyen taraflar, boşanmanın sonuçları konusunda anlaşmaya varmak zorundadırlar. Taraflar bu sebepten ötürü öncelikle kendileri veya avukatları vasıtasıyla bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenlerler.

Düzenlenen bu sözleşme her iki tarafça imzalanır ve dava dilekçesine eklenerek dava açılır. Bu durumda her iki taraf davacı sıfatını taşıyacaktır.

Anlaşmalı boşanma davası duruşmasına her iki tarafça katılım sağlanır, hakim tarafından bizzat kendilerine sözleşmedeki hükümleri kabul edip etmedikleri sorulur. Her iki taraf da boşanmayı kabul ederse tek celsede boşanma kararı verilebilir.

Boşanma kararının verilmesinin ardından mahkeme tarafından anlaşmalı boşanma gerekçeli kararı yazılır. Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yoluna gidilmez ise boşanma kararı kesinleşir ve nüfus müdürlüğüne gönderilir. Karar nüfus kaydına işlenir.

Anlaşmalı Boşanma Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma sürecinde tüm işlemler doğru yürütüldüğü takdirde dava tek celsede sonuçlandırabilmektedir. Sonuç olarak 1 ila 3 ay arasında değişen bir sürede anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir.

Anlaşmalı Boşanma Hangi Mahkemede Açılır?

Boşanmak isteyen taraflar, isterlerse kanunda anılan yetki kuralına uygun olarak, eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerdeki Aile Mahkemesinde boşanma davası açabilecekleri gibi, anlaşmaya vardıkları herhangi bir Aile Mahkemesinde de boşanma davası açabilirler.

Boşanma Kararı Nüfusa Ne Zaman Geçer?

Boşanma kararı, mahkeme tarafından verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta sürenin geçmesi ile kesinleşmektedir. Bu iki haftalık süre içerisinde herhangi bir itirazın öne sürülmemesi gereklidir. Herhangi bir itiraz olmadan geçirilen iki haftanın sonunda karar kesinleşmiş olur ve karar ilgili mahkeme kalemi tarafından nüfus müdürlüğüne bildirilir. Bu sürecin sonunda boşanma kararı nüfusa geçmiş olur. Bu süreç mahkemelerin iş yoğunuğundan itibaren gecikebilmektedir. Ayrıca taraflar istinaf haklarından vazgeçtiklerini bildirirdikleri durumda 2 haftalık kesinleşme süresini de beklemeye gerek yoktur. Bu sürecin hızlı ilerleyebilmesi adına anlaşmalı Kadıköy İstanbul boşanma avukatından destek alınması faydalı olacaktır.

Anlaşmalı Boşanmada Avukat Zorunlu Mu?

Anlaşmalı boşanmada avukat ile temsil zorunluluğu yoktur. Taraflar aralarında yapacakları protokol ile ihtilafa konu olabilecek her hususta anlaşma sağlanabilir. Ancak yapılacak olan protokolün uzman bir anlaşmalı İstanbul boşanma avukatı tarafından hazırlanması, ileride yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçmek ve hatalı yapılacak işlemler ile uzayacak süreci hızlı bir şekilde sona erdirmek için mühimdir.

Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?

Boşanma konusunda anlaşmaya varamayan eşler, çekişmeli boşanma davası açmaktadırlar. Bu hususta,

  • Eşlerden biri boşanmayı istemekte iken, diğer eşin boşanmayı istemediği durumda,
  • Eşler boşanmayı istemekte iken boşanmanın sonuçları konusunda anlaşmaya varamadıkları durumlarda çekişmeli boşanma davası söz konusu olmaktadır.

Çekişmeli boşanma konusunda taraflar arasında herhangi bir anlaşma söz konusu olmadığından, taraflar boşanma iradelerini sebeplere dayandırmak mecburiyetindedirler.

Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Türk Medeni Kanunu’nun 161, 162, 163, 164, 165 ve 166. Maddelerinde boşanma sebepleri sayılmıştır. Kanunumuza göre sayılan bu sebeplerin haricinde bir sebepten ötürü boşanmaya karar verilememektedir. Bu sebepler aşağıda sayıldığı şekildedir.

  • Zina (Türk Medeni Kanunu 161. Maddesi)
  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (Türk Medeni Kanunu 162.Maddesi)
  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (Türk Medeni Kanunu 163. Maddesi)
  • Terk (Türk Medeni Kanunu 164. Maddesi)
  • Akıl hastalığı (Türk Medeni Kanunu 165. Maddesi)
  • Evlilik birliğinin sarsılması (Türk Medeni Kanunu 166. Maddesi)

Boşanma davası açacak olan eş, kanunda gösterilen boşanma sebeplerinden en az bir tanesine dayanmalıdır. Boşanma davası açacak olan eş hangi boşanma sebebine dayandığını açık ve net bir şekilde belirtmelidir. Bu hususta dayandığı sebebi ve talebi açıkça belirtmeyen tarafın, iddiayı ve savunmayı genişletme yasağı sebebiyle hak kaybı yaşama ihtimali bulunmaktadır.

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için çekişmeli boşanma davası makalemizi okuyabilir veya bize ulaşabilirsiniz.

Boşanma Avukatı ile Talep Edilebilecek Nafakalar

İştirak Nafakası

Boşanma avukatı boşanma davalarına ek olarak, eşlerin müşterek çocukları için iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 327. Maddesinde ve devam maddelerinde düzenlenen iştirak nafakası, tamamen eşlerin müşterek çocuklarının menfaati için düzenlenmiş olan bir nafaka türüdür. Bu sebepten ötürü iştirak nafakasına hükmedilirken müşterek çocuğun ihtiyaçları, hayat standartları, içinde bulunulan durumlar değerlendirilirken, eşlerin kusurları bu konuda değerlendirmeye alınmamaktadır.

İştirak nafakası sebebiyle anne ve baba, müşterek çocuklarının eğitimi, bakımı, barınması ve korunması gibi ihtiyaçların karşılanması için gerekli tüm giderleri birlikte karşılamak zorundadırlar. Anne ve babanın bu yükümlülüğü, müşterek çocuğun 18 yaşına gelmesiyle son bulmaktadır. Ancak değinmek gerekir ki müşterek çocuğun eğitim hayatı 18 yaşına gelmesinden sonra da devam etmekteyse yükümlülük, müşterek çocuğun eğitim hayatının sonuna kadar devam etmektedir

Yoksulluk Nafakası

Boşanma avukatı, boşanma davalarına ek olarak boşanma sebebinden ötürü hak kaybı yaşayacak olan eşlerin haklarını savunmaktadır. Bu konuya ilişkin en önemli talep “yoksulluk nafakası” talebidir.

Boşanma sebebiyle diğer eşin maddi desteğinden yoksun kalacak olan ve yoksul duruma düşecek olan eş, yoksulluk nafakası talep edebilir. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi konusundaki en önemli kriter talepte bulunacak olan eşin kusurunun, diğer eşin kusurundan fazla olmaması gerekmektedir. Yoksulluk nafakası her zaman talep edilebilir. 

Boşanma Davasında Whatsapp Kayıtları İstenir Mi?

Boşanma davası sürecinde whatsapp kayıtlarının istenmesi durumunda, bu kayıtların hukuka aykırı delil sebebiyle değerlendirmeye alınmama ihtimali yüksektir. Hukuka aykırı delil ile ispat mümkün değildir. Bu sebepten ötürü whatsapp kayıtlarının nasıl ele geçirdiği önem arz etmektedir.

Bahse konu kayıtların nasıl elde edildiği önemlidir. HMK 189/2 uyarınca hukuka aykırı delil, boşanma davasında delil değeri taşımayacaktır. Örneğin bir eşin diğer eşin whatsapp üzerinden 3. Kişilerle olan konuşmalarının içeriğini hukuka aykırı olarak elde etmesi halinde bu kayıtlar delil niteliği taşımazlar. Ancak mahkemeden GSM operatör kayıtları istenebilir, bu kayıtlar konuşma içeriklerini taşımazlar ancak aranan numaralar, arama tarihleri gibi bilgileri içerirler. Konuyla ilgili Hukuka Aykırı Delil” adlı makalemizi inceleyebilirsiniz.

Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Çekişmeli boşanma davalarının ne kadar süreceği hususu çeşitli etkenlere bağlı olarak değişmektedir. Bu konuda önemli etkenler şu şekildedir;

  • Tarafların iddialarının sayısı ve bu iddiaların delillerinin içeriği, ispatlanması,
  • Tarafların kusurları ve bu kusurlarının ispatlanabilirliği,
  • Mahkemelerin delilleri değerlendirmesi gibi durumlar çekişmeli boşanma davasının süresine etki edecek durumlardandır.

Bu durumlar gibi benzer durumlar da davanın süresine etki edecektir. Belirtmek gerekir ki bu davalar uygulamada çoğunlukla, ortalama 1 ila 3 yıl arasında sürmektedir.

İddet Süresi Nedir?

Hukukumuzda Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen iddet süresi, evliliği sonlanan kadının yeniden evlilik yapabilmesi için, evlililiğinin sona erdiği tarihten itibaren 300 günün geçmesini beklemek zorunda olması olarak tanımlanabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 132. Maddesinde düzenlenen iddet süresi, kadının boşandığı eşinden hamile olması durumunda, kadının hamililelik döngüsü içerisinde başka bir evlilik ilişkisi kurması durumunda doğacak çocuğun babasının kim olduğu hususunda karışıklık çıkmasını engellemek için kanunda bulunan bir maddedir. Kanun koyucu oluşabilecek bu karışıklığı engellemek, aile ve toplum düzenini korumak için bu yönde bir düzenleme yoluna gitmiştir.

İddet Süresinin Amacı Nedir?

iddet süresi, kadının boşandığı eşinden hamile olması durumunda, yeni kuracağı evlilik ilişkisine doğacak çocuğun babasının kim olduğu hususunda oluşabilecek karışıklıkların önüne geçmek amacıyla kanunumuzda yer alan bir maddedir. Kanun koyucu oluşabilecek karışıklıkların önüne geçmek, aile ve toplum düzenini korumak amacıyla böyle bir düzenleme yoluna gitmiştir.

İddet Süresinin Kaldırılması

İddet süresi 3 şekilde sona ermektedir.

  • Bunlardan ilki, yeni evlilik yapacak olan kadının Aile Mahkemesinden iddet süresinin kaldırılmasını talep etmesi yoluyla gerçekleşir. Bu şekilde kadın önceki evliliğinden hamile olmadığını yetkili doktor raporuyla kanıtlamaktadır. Kadının hamile olmadığının doktor raporuyla kanıtladığı takdirde iddet süresi kaldırılır.
  • İkinci yol ise, kadının boşandığı eşi ile tekrar evlenmek istemesi ve Aile Mahkemesine konu ile ilgili başvuruda bulunmasıdır.
  • Üçüncü sona erme şekli ise 300 günlük iddet süresinin herhangi bir başvuru olmadan dolması veya boşanan kadının hamileliği söz konusu ise 300 günlük süre içerisinden doğum yapmasıdır.

Boşanan kadının iddet süresi yukarıdaki şekillerde sona ermektedir. Kadının iddet süresi içerisinde iddet süresi kaldırılmadan evlenmesi mümkün olmamakla beraber bu surette gerçekleşen evliliklerin iptali istenebilmektedir. Bu sebepten ötürü iddet süresi içerisinde yeni evlilik kurulmadan önce aile avukatına başvurulması önerilmektedir.

Boşanma Davası Nasıl Düşer?

Boşanma davasının düşmesi, boşanma davasının taraflarca takip edilmemesi veya taraflarca davadan feragat edilmesi halinde mümkündür. Davacı tarafın boşanma davasından feragat etmemesi halinde ve boşanma davasını takip ettiği takdirde boşanma süreci devam etmektedir. Tarafların boşanma davasının açılmasından sonra boşanma hususunda anlaşmaları durumunda boşanma avukatına başvurulması önerilmektedir.

Velayet Davası Avukatı

Boşanma sürecinin sonuçlarından biri olan velayet davası konusu aileleri ve bu durumdan etkilenen diğer kişileri etkileyen önemli bir husustur.

Türk Medeni Kanunu’nun 335. Maddesi uyarınca herhangi bir yasal sebep olmaksızın ergin olmayan çocuk anne ve babanın velayeti altında olup, evlilik süreci devam ettiği süre boyunca anne ve baba velayeti devam etmektedir. Kanuna göre evlilik sona erdiği tarihten itibaren ortak velayet de sona ermektedir. Kanun ortak velayet kavramını kabul etmemekle beraber bu konuda 25 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 7.Nolu Protokol “Eşler Arasında Eşitlik” adlı 5.maddesi uyarınca boşanmadan sonra da ortak velayetin mümkün olabileceği yönünde bir düzenleme gelmiştir. Fakat yerleşik uygulama ve içtihatlarda yerini bulmayan bu hususun uygulanabilmesi için çocuğun menfaati gözetilmeli ve ortak velayet kararının çocuğun güvenliğine ve üstün yararına aykırı bir durum yaratmaması gereklidir.

Kanunumuza ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşemeler uyarınca, yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendileriyle ilgili davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiği kabul edilmektedir.

Mahkeme sürecinde çocuğun üstün yararı hususunda kapsamlı araştırma yapılmalı ve ilgili yerlerden rapor alınmalıdır. Bu yol ile velayetin hangi tarafta olacağı konusunda sonuca varılmalıdır. İki tarafın da aynı şekilde araştırılması, çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince hangi tarafın daha faydalı ve yeterli olduğu tespit edilip velayet o tarafa bırakılmalıdır. Ancak uygulamada bazı durumlarda eksik araştırma yapılarak çocuğun doğrudan anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu gerekçesiyle velayet anneye verilebilmektedir. Bu husus çocuğun üstün yararı ilkesine aykırı düşmektedir. Bazı önemli istisnaların varlığına rağmen konusunda uzman bir avukat desteği ile sürecin yürütülmesi önerilmektedir. Velayet Davası ile ilgili makalemizi okuyarak konuyla ilgili ayrıntılı bilgi edinebilir veya bize ulaşabilirsiniz.

Velayetin Babaya Verilmesi

Velayetin kime verileceği konusunda en önemli ölçüt çocuğun üstün yararı ilkesidir. Çocuğun menfaatleri velayetin babaya verilmesi durumunda korunacak ise velayet babaya verilir. Fakat bu duruma rağmen ilgili çocuk küçük yaşta ise (0-3 yaş, 3-6 yaş, 6-12 yaş) velayetin anne şefkati ve bakımı sebeplerinden ötürü anneye verilmesi muhtemeldir. Ancak bu durumun istisnaları da mevcuttur.

Velayetin Değiştirilmesi

Velayetin değiştirilmesi dava yoluyla talep edilebilir. Velayete ilişkin kararlar kesin hükümde değillerdir. Durum ve şartlarda ortaya çıkan değişiklikler sebebiyle velayetin değiştirilmesi mahkemeden talep edilebilir. Velayetin değiştirilmesi davası için herhangi bir süre yoktur, durum ve şartların esaslı şekilde değişmesi halinde dava açılabilir.

Boşanma Davası Ücreti 2021

Boşanma davası ücreti konusunda öncelikle HMK 323. Maddesinde açıklanan yargılama giderleri esas alınmaktadır. Maddede özetle, Başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı, vekalet pulu ve gider avasıdır. Davanın sonucunda bu masraflara ek olarak vekille takip edilen davalarda kanunen takdir olunan vekalet ücreti, karar ilam harcı da masraflara eklenebilmektedir. Yargılama giderleri aleyhe karar verilen taraftan alınmaktadır. Davanın her iki tarafın kısmen haklılığı ile sona ermesi halinde ise yargılama giderleri haklılık oranına göre taraflara paylaştırılacaktır.

Boşanma Avukatı 2021 İstanbul Boşanma Avukatı Ücretleri

Boşanma avukatı ücretleri 2021 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenmektedir. Boşanma avukatı ücretleri 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ilgili bölümünde açıklanmıştır. Tarifenin ilgili kısmında 2021 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) ikinci kısım ikinci bölümünün 9. Maddesinde 2021 yılı boşanma avukatı ücreti belirlenmiştir. Bu tutar asgari tutar olmakla beraber, avukatlar açısından bu tutarın altında dava almak yasaktır. Bu ücret asgari olduğundan verilen hizmete veya talebe karşılık avukat ile müvekkil arasında bu tutarın üzerinde ücret anlaşmaları yapılabilir.

2021 yılı boşanma avukatı ücreti tespit edilirken diğer esas alınan kaynak barounun her sene yayınladığı 2021 yılı Tavsiye Niteliğindeki Avukat-Vekil Eden Arasındaki En Az Ücret Çizelgesidir. İstanbul boşanma avukatı hizmeti için bu tarifenin “Aile Mahkemelerinde Görülen Davalar” başlıklı maddesi incelenebilir.

Boşanma İçin Devlet Avukat Veriyor Mu?

Boşanma kararı almış kişilerin mahkeme ve avukatlık ücretlerini karşılayacak ekonomik durumlarının olmadığı durumlarda kişiler adli yardım kurumuna başvurarak bulundukları ilin barosundan veya adliyesinden adli yardım talebinde bulunabilirler. Adli yardım talebinde bulunan kişiye gerekli şartları sağladığı takdirde baro tarafından avukat atanmaktadır. Adli yardım talebinde bulunan kişinin avukat seçme şansı bulunmamaktadır. Adli yardım talebinde bulunan kişinin avukatlık ücreti ve mahkeme yargılama ücretleri Devlet tarafından karşılanır. Ancak bunun mümkün olabilmesi için adli yardım talebinde bulunan kişinin ekonomik durumunu belgelemesi ve gerekli belgeleri ibraz etmesi gerekmektedir.

Boşanma davalarınız hakkında bilgi talebiniz veya çalışma arzunuz varsa, buraya tıklayarak bizimle iletişime geçebilirsiniz. İstanbul anlaşmalı boşanma avukatı olarak sizlerleyiz.