İstanbul iş davası avukatı arıyorsanız hoş geldiniz. Fidelis Hukuk Bürosu; İstanbul Kadıköy Kozyatağı İş Hukuku Avukatı konusunda uzman ekibi ve profesyonel anlayışıyla hizmet vermektedir. İstanbul Kozyatağı İş Hukuku konusunda genel itibariyle yaşanan uyuşmazlıklar, işçilik alacakları, sözleşmenin feshi, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, ücretin ödenme şekli, işçinin çalışma şartları, işe iade, işçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ihlali ve benzer alacak ve hususlardan doğmaktadır.

istanbul kadiköy kozyataği iş hukuku avukat

İş Hukuku temelini işçilerin korunması ilkesine dayandırmakla beraber, iş hukukundan kaynaklı uyuşmazlıklarda çözüm yine işçilerin korunması temel ilkesi ışığında düzenlenen kanunlar ve yargılama ile bulunmaktadır. Bu temel ilkeden kaynaklı olarak İş Hukukundan doğan uyuşmazlıklarda işçinin daha avantajlı olduğunu söylemekte fayda bulunmaktadır. Fakat bilinmesi gerekir ki, İş hukukundan doğan uyuşmazlıklarda davanın Kadıköy İş Hukuku Avukatı ile takip edilmesi hak kaybına uğramamak için son derece önemlidir. Çünkü her ne kadar kanunlar ve içtihatlar işçi lehine düzenlenmişse de, davayı açarken ve takibinde yapılan ufak hatalar ciddi hak kayıplarına sebep olabilmektedir. İş hukukundan kaynaklı yaşanan bir uyuşmazlıkta Kadıköy İş Hukuku Avukatı’nın en temel faydası yasal şartların ve usuli ve esasi işlemlerin doğru bir şekilde yerine getirilmesidir. Bu bakımdan iş davasını doğru temellere oturtmak, süreleri takip etmek ve süre içerisinde gerekenleri yapmak, delilleri somutlaştırmak ve doğru şekilde değerlendirilmesini ve yorumlanmasını sağlamak davanın işçi lehine sonuçlandırılması açısından ciddi önem taşımaktadır.

İstanbul İş Davası Avukatı

Fidelis Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak İş Hukuku konusunda uzmanlaşmış İş Hukuku Avukatı kadrosuyla faaliyetlerini sürdürüyor. İşçinin ve işverenin iş sözleşmesinden doğan borç ve yükümlülüklerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar konusunda faaliyet sunmaktayız. Bunun yanı sıra fazla çalışma alacağı, genel tatil alacağı, kıdem tazminatı alacağı, işçinin ücret alacağı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi, işe iade talebi, işe iade davası, grev ve lokavt ile ilgili uyuşmazlıklar, resmi tatil ve bayram tatili alacağı, asgari geçim indirimi alacağı, iş sözleşmesinin haksız feshi, iş ilişkisinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağı, destekten yoksun kalma tazminatı, iş kazasından kaynaklanan dava ve uyuşmazlıklar ve iş ilişkisinden kaynaklanan diğer tüm haklar ve uyuşmazlıklar bakımından hızlı ve etkin sonuçlar elde etmiş, müvekkillerinden memnuniyet bazında tam puan almıştır.

Fidelis Hukuk Bürosu, iş hukuku ile ilgili her türlü konuda; işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü, işçi ve  işveren arasındaki sözleşmelerin düzenlenmesi, iş hukukundan doğan davaların çözümü faaliyetlerinde avukatlık ve danışmanlık hizmetleri vermektedir. Firmamız işçi ve işveren kaynaklı davalarda çözüm faaliyetlerinde bulunmaktadır. İstanbul iş davası avukatı konusundaki arayışınız için iletişime geçebilirsiniz.

KOZYATAĞI İŞ AVUKATI VE İŞÇİ AVUKATI FAALİYETLERİMİZ

İş hukuku avukatı olarak, işçi müvekkillerimizin iş hukukundan doğan;

  • İşe iade davalarının açılışı, takibi ve yürütülmesi,
  • Kıdem tazminatı davalarının açılışı, takibi ve yürütülmesi,
  • İhbar tazminatı davalarının açılışı, takibi ve yürütülmesi,
  • Kötüniyet ve mobbing konularına ilişkin davaların açılışı, takibi ve yürütülmesi,
  • Fazla mesai ve yıllık izin ücretlerinin hesaplanması, kullandırılması ve tahsil edilmesi konularında müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

KOZYATAĞI İŞ AVUKATI VE İŞVEREN AVUKATI FAALİYETLERİMİZ

İş hukuku avukatı olarak, işveren müvekkillerimizin iş hukukundan doğan;

  • İş sözleşmelerinin ve gerekli evraklarının hazırlanması,
  • İş yeri ve işçi güvenliği konularında gerekli tedbirlerin alınması konusunda danışmanlık faaliyetleri,
  • İşveren ve çalışanların haklarını korumaya ilişkin önlemlerin alınması,
  • Güncel içtihatlar ve hukuki statünün getirdiği yenilikler dikkate alınarak iş sözleşmesinin feshi konusunda danışmanlık faaliyetleri,
  • İşçiler tarafından açılacak davalarda işveren haklarının korunması konularında müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Fidelis Hukuk Bürosu, işçi ve işveren arasında veya iş hukukundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlıkta dava ve dava dışı hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir

İŞ HUKUKUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca iş sözleşmesine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya kanundan doğan her türlü dava ve işlerde görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş davalarında yetkili mahkeme ise davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ve işlemin yapıldığı yer mahkemesinde. İş Hukukundan kaynaklı İş Mahkemelerinde açılacak davada davalı sayısı birden fazla ise davalılardan birinin yerleşim yerinde de dava açılabilir. Somut davanın özelliklerine göre bu yetki kuralı farklılık gösterebilmektedir. Davanın görevli veya yetkili İş Mahkemesinde açılmaması halinde görevsizlik veya yetkisizlik gibi usuli nedenlerden davanın reddi söz konusu olacaktır. Bu sebeple görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi İş Hukukundan kaynaklanan davalarda çok önemli olup, Kadıköy Kozyatağı İş Hukuku Avukatı ile çalışmak davanın usulüne uygun takibi açısından büyük önem arz etmektedir.

İŞ KANUNU KİMLERE UYGULANIR?

İş Kanununun kimlere uygulandığı konusu her ne kadar kafa karıştırsa da 4857 sayılı İş Kanununda kimlere uygulanmayacağı açıkça belirtilmiş, belirtilen iş kolu, işyeri, işçi ve işverenler dışındaki bütün işyerlerine ve bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekilleri ve işçileri İş Kanununa tabidir. İş sözleşmesi ile çalışan kişilerin hangi kanuna tabi olduğunu ve haklarının neler olduğu ile alakalı en doğru tespiti bir İş Hukuku Avukatına danışarak öğrenebilirsiniz.

İŞ KANUNU KİMLERE UYGULANMAZ?

İş Kanunu’nun hangi iş ve iş ilişkilerine uygulanamayacağı 4857 sayılı İş Kanunumuzda aşağıdaki şekilde belirtilmiştir:

a) Deniz ve hava taşıma işlerinde,

b) 50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,

c) Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri,

d) Bir ailenin üyeleri ve 3’üncü dereceye kadar (3’üncü derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,

e) Ev hizmetlerinde,

f)  Çıraklar hakkında,

g) Sporcular hakkında,

h) Rehabilite edilenler hakkında,

ı) 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2’nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde.

4857 sayılı İş kanunu uygulanmayacaktır.

Ancak kanun yine bu iş kolları içerisinde de bir istisna getirmiş ve buna göre:

) Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri,

b) Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler,

c) Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işler,

d) Tarım işletmelerinde yapılan yapı işleri,

e) Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin eklentisi durumunda olan park ve bahçe işleri,

f) Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işler,

4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilecektir.

İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMA USÜLÜ

İş Mahkemelerinde davaların daha kısa sürede sonuçlandırılması amacıyla kanun koyucu tarafından basit yargılama usulüne tabi tutulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenen basit yargılama usulü uyulması gereken önemli kuralları beraberinde getirmiştir. Bunlardan en önemlileri cevap ve delil süreleri, bilirkişi raporuna itiraz süreleri, ıslah süreleri, tanık bildirme süreleri ve usulleri, delilleri somutlaştırma yüküdür. Anılan sürelere ve usullere taraflar tarafından uyulmaması taraf nezdinde istenmeyen aleyhte sonuçların doğumuna sebebiyet verebilmektedir. Bundan mütevellit, İş Mahkemeleri ve İş davalarında İş Hukuku Avukatı’nın önemi büyük olmakla beraber işçi avukatı veya işveren avukatı tipik İş davalarında çözüm odaklı yaklaşımları ve profesyonellikleriyle süreci hızlandırıp daha etkili sonuçlar alabilmektedir.

İŞ DAVASININ TAKİP EDİLMEMESİNİN SONUÇLARI

Takip edilmeyen İş Davası dosyaları hakkında işlemden kaldırılması kararı uygulanır. Diğer yargılama usullerinden farklı olarak işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra bir defa takipsiz bırakılırsa dava hiç açılmamış sayılır. Bu da tarafların ve vekillerinin zaman ve masraflarının boşa gitmesi anlamına gelmektedir. Bundan mütevellit, İş Davalarının takibi çok büyük bir özenle yapılmalıdır. Bu özeni gösterecek kişinin de İşçi Avukatı veyahut İşveren Avukatı olması taraflara dava sürecinde büyük bir avantaj sağlayacaktır.

İŞ HUKUKU İŞE İADE DAVASI

İşe iade davası açabilmek için gerekli olan koşullar 4857 sayılı İş Kanunumuzda belirlenmiş olup aşağıda belirtilmiştir:

  1. Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi ile Çalışıyor Olmak

İş kanununa göre iş sözleşmesi belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi şeklinde düzenlenebilmektedir. Bu ayrımın en önemli kısım sözleşmenin sona erdiği hallerde ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında kural olarak çalışma koşulları ve kuralları bakımından her iki sözleşme arasında farklılık bulunmamaktadır. İş Kanunu’nun 11. Maddesi uyarınca, iş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı durumlarda sözleşme belirsiz süreli sayılır.

Her ne kadar kural olarak belirli süreli iş sözleşmelerinde, sürenin bitmesiyle sözleşme sona erdiğinden işe iade davası açılamamakta ise de, belirli süreli iş sözleşmesinin esaslı bir neden bulunmadıkça birden fazla üst üste yapılması yasaklandığından, bu durumun gerçekleşmesi halinde belirli süreli iş sözleşmesi başından itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilir ve böyle bir durumda da işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmaktadır.

  • İş Sözleşmesinin İşveren Tarafından Feshedilmesi

İş sözleşmesini sona erdiren tarafın işveren olması halinde işe iade davası açılabilir. Yani işçi tarafından gerçekleşen fesihlerde, işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır.

  • İşyerinde en az 30 İşçi Çalışması

İşe iade davası açabilmek için, işçinin ayrıldığı işyerinde en az 30 işçi çalışıyor olmalıdır. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması durumunda, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısı işyerinde çalışan işçi sayısı olarak kabul edilir.

  • İşçinin En Az 6 Aylık Kıdeminin Olması

İşe iade davası açılabilmesi için gereken bir diğer şart da işçinin işyerinde en az 6 aylık kıdeminin bulunmasıdır. Bu süreden daha kısa bir süre çalışmış olan işçi bu korumadan faydalanamamaktadır. Yer altı işlerinde çalışan işçilerde bu kıdem şartı aranmaz.

  • İş Sözleşmesinin Feshinin Geçerli Bir Sebebe Dayanmaması

İşçi işveren tarafından yapılan feshin geçerli bir nedene dayanmaması halinde işe iade davası açabilecektir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinde belirtilen yazılı sebepler geçersiz fesih nedeni olarak düzenlenmiştir. Yani aşağıda anılan sebeplerle yapılan fesihler geçersiz feshedilmiş sayılır:

  • Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
    • İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
    • Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
    • Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
    • İş Kanunu’nun 74. maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
    • Hastalık veya kaza nedeniyle İş Kanunu’nun 25. maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.
  • İşveren Vekili Olmamak

4857 sayılı İş Kanunu’na göre işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri işe iade davası açma hakkına sahip değildir.

İŞE İADE DAVASI AÇMA SÜRESİ NEDİR?

İşe sözleşmesi feshedilen işçi, geçersiz olduğuna kanaat getirdiği fesih bildirimin kendisine tebliğinden itibaren bir ay içinde, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca, işe iade talebiyle arabuluculuk kurumuna başvurmak zorundadır. Bu süre hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olup, süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, işçi işe iade davası açma hakkını kaybedecektir. Süre ile ilgili en önemli konulardan biri işverenin ihbar öneli fesih bildirimi yapması halinde, 1 aylık süre ihbar süresi sonundaki tarihten değil, fesih bildirimin işçiye tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde arabulucuya müracaat edilmesidir. İşe İade Davası Avukatı olarak bu konudaki tüm soru işaretlerinizi gidermeye hazırız.

HİZMET TESPİT DAVASI

5510 Sayılı kanun uyarınca sigortasız işçi çalıştırılması yasaklanmış olup işverenin bu kurala riayet etmemesi halinde işveren için yaptırımlar öngörülmüştür. İşçinin çalışma tarihi ve sürelerinin işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bildirilmemesi veya eksik bildirilmesi durumunda, işçi işçilik alacakları yönünden büyük bir zarara uğrayacaktır. İşçinin bu durumu öğrendiği anda sigortasız çalıştığı süreye dair hak kaybına uğramaması için İşçi Avukatına veya Kozyatağı İş Hukuku Avukatına başvurup açabileceği dava hizmet tespit davasıdır.

HİZMET TESPİT DAVASI AÇMANIN ŞARTLARI

  • İşverenin, yanında çalıştırmış olduğu işçinin çalışmasını SGK’ya bildirmemiş olması.
  • İşçinin sigortalı sayılmayan kişilerden olmaması. (Ücretsiz çalışan eş, askerlik hizmetlerini er veya erbaş olarak yapanlar vs.)
  • İşçinin gerçekleştirmiş olduğu çalışmanın bir hizmet karşılığı olması ve hizmet ilişkisinin de işverene ait işyerinde veya eklentilerinde gerçekleşmiş olması

Hizmet tespit davasında davacı taraf hizmetin tespitini isteyen kişi olup, hizmet tespit davasını açacak işçinin vefatı halinde de murisin hak sahipleri (eş, anne, baba, çocuk) bu davayı açma yetkisini haizdir.

Davalı taraf ise işverendir. Eskiden Sosyal Güvenlik Kurumu da davalı olarak gösterilmekte idi ancak artık Sosyal Güvenlik Kurumu davaya feri müdahil olarak dahil olmakta, davalı olarak gösterilmemektedir. İşverenin vefatı halinde, dava yasal mirasçılara yöneltilebilmektedir. Davalı şirket tasfiye halinde ise, dava Tasfiye İdaresine yönlendirilmelidir. Meğerki tasfiye tamamlanmış ise, şirketin öncelikle yeniden aktif hale getirilmesi için Tüzel Kişiliğin İhyası davası açılmalı ve o davanın sonucuna göre Hizmet Tespit Davası açılmalıdır. Alt işveren ve asıl işverenin bulunduğu durumlarda hak kaybına uğramamak amacıyla dava her ikisine birlikte yöneltilmelidir. Hizmet Tespit Davası konusunda İşçi Avukatı olarak takip ve hizmetlerimizi en üst seviyede sürdürmekteyiz.

HİZMET TESPİT DAVASI AÇMA SÜRESİ

Kural olarak işçi sigortasız veya eksik sigortalı olarak geçirdiği sürenin son yılından itibaren başlamak üzere 5 yıl içerisinde Hizmet Tespit Davası açma hakkına sahiptir. Bu süre hak düşürücü süre olup, bu süre içerisinde açılmadığı takdirde, işçi, Hizmet Tespit Davası Açma hakkını kaybeder.

Yine işçinin vefatı itibarı ile yasal mirasçıları da işçinin vefatından itibaren 5 yıl içerisinde Hizmet Tespit Davası açma hakkına sahiptir. En önemli husus, işçinin hayattayken bu süreyi kaçırmamış olmasıdır. İşçi hayattayken bu süreyi kaçırmış ise Hizmet Tespit Davası açma hakkı yasal mirasçılarına devrolunmayacaktır.

KIDEM TAZMİNATI

4857 sayılı İş Kanunu’nda Kıdem Tazminatına hak kazanılan durumlar düzenlenmiş olup aşağıda belirtilmiştir:

  • İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshetmesi halinde,
  • İşverenin haksız nedenle iş sözleşmesini feshetmesi halinde,
  • Zorunlu askerlik nedeniyle işinden ayrılan çalışanlar,
  • Emeklilik için gerekli süreyi ve prim ödeme gün sayısını dolduran çalışanlar, kendi isteği ile işten ayrılırsalar dahi kıdem tazminatına hak kazanırlar.
  • Evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle işinden ayrılan kadınlar,
  • Çalışanın ölümü üzerine sözleşmenin sona ermesi halinde, vefat eden işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır.

Hizmet sözleşmesinin süreci boyunca işe başlama tarihinden itibaren geçen her tam yıl için işveren tarafından 30 günlük brüt maaş kıdem tazminatı olarak işçiye ödenecektir. Bir yılı aşan süreler için ödeme aynı oran üzerinden yapılır.

İŞÇİNİN HAKLI FESİH HALLERİ NELERDİR?

  • İşçinin ücretinin SGK’ya eksik bildirilmesi sebebiyle, işten ayrılan işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır.
  • Fazla mesaisi ödenmediği için işten ayrılan işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır.
  • Zorunlu askerlik sebebiyle işinden ayrılan işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır.
  • Emeklilik için gerekli olan süreyi ve prim ödeme gün sayısını dolduran işçi, kendi isteği ile işten ayrılsa dahi kıdem tazminatına hak kazanmaktadır.
  • Evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde evlilik sebebiyle işinden ayrılan kadın işçilerin kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır.
  • Çalışanın vefatı ile sözleşmenin sona ermesi halinde, vefat eden işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır.
  • İşyerinde cinsel tacize uğrayan işçinin durumu işverene bildirmiş olmasına rağmen gerekli önlemler alınmadığı takdirde, bunun üzerine iş sözleşmesini fesheden işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır.

Tüm bu sayılan maddelere ek olarak daha birçok haklı fesih sebebi bulunmaktadır. Haklı olarak feshedilmiş iş sözleşmesinde fazla mesai, yıllık izin ücretleri ve birçok alacağınızı talep etme hakkınız bulunacaktır. Tüm bu süreçlerde İstanbul Kadıköy Kozyatağı İş Hukuku Avukatı ekibimiz profesyonel yaklaşımlarıyla sizlere yardımcı olmaktan mutluluk duyacaktır.

İSTANBUL KADIKÖY KOZYATAĞI İŞ DAVASI AVUKATI ÜCRETLERİ 2021

Kozyatağı İş Hukuku Avukatı ücretleri 2021 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenmektedir. Kadıköy İş Hukuku Avukatı ücretleri 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ilgili bölümünde açıklanmıştır. Tarifenin ilgili kısmında 2021 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) ikinci kısım ikinci bölümünün 9. Maddesinde 2021 yılı Kadıköy Kozyatağı İş Hukuku avukatı ücreti belirlenmiştir. Bu tutar asgari tutar olmakla beraber, avukatlar açısından bu tutarın altında dava almak yasaktır. Bu ücret asgari olduğundan verilen hizmete veya talebe karşılık avukat ile müvekkil arasında bu tutarın üzerinde ücret anlaşmaları yapılabilir.

2021 yılı Kozyatağı İş Hukuku Avukatı ücreti tespit edilirken diğer esas alınan kaynak baronun her sene yayınladığı 2021 yılı Tavsiye Niteliğindeki Avukat-Vekil Eden Arasındaki En Az Ücret Çizelgesidir. İstanbul İş Hukuku Avukatı hizmeti için bu tarifenin “İş Mahkemelerinde Görülen Davalar” başlıklı maddesi incelenebilir. Bu maddeye göre İş Hukuku Avukatı 2021 ücreti 9.000 TL’den az olmamak üzere dava değerinin %15’i veya asgari 9.000 TL olarak belirlenmiştir.

İstanbul İşçi Avukatı, İstanbul iş davası hizmeti hakkında bizimle iletişime geçmek için tıklayınız.